5 Temmuz 2014 Cumartesi

Huzur bir vazgeçiş mi?

Sadece huzursuz olduğumda arayıştayım.
Sadece mutsuz olduğumda.

"Senin bu her şeyi kabullenip itiraz etmeden yaşama kafanla olmaz, ilerlemek istiyorsan o kafayı kır." lafını çok duyar oldum.
Doğru aslında.
Son birkaç senedir, giderek azalan dürtülerle yaşıyorum.
Hayatımda ne olursa olsun, süründüren çaresiz hastalıklarla mücadele dürtüm hariç, ben orada bir şekilde mutluluk yaratıyorum. Dengeyi buluyorum.
Geçmişe oranla çok daha kolay, çok daha hızlı.
Hayat bana "ideal şartları" sağlasın sağlamasın orada huzur bulmayı seçiyorum.
Üstelik kimseye dayanmadan.
Bunun sadece benim hayatı algılama şeklimle alakalı olduğunu anladığımdan ve bu güce sahip olduğumdan beri, saldırmıyorum.

Hırslarım azalıyor.
Dünyayı fethetme arzum yok.
Sadece kendimi.
Kendimi anlamaya çalışıyorum. Kendimi fethetmeye.
Sonrasında doğru ifade şekilleri bulmaya.
Sonra da insanları yargılamadan buyur etmeye. Yargılamadan uğurlamaya.
Hayvanlar zaten şeffaf.


Kimseye bir şey kanıtlama çabam yok artık.
Şeffaflaşabilmek, sadeleşebilmek, bütünleşebilmek... Bunlarla uğraşıyorum.

Bunlar için çok mu gencim gerçekten?
Elle tutulur gözle görülür başarılar peşinde koşmaktan vazgeçmek için?

Bütün çocukluğum ve genç kızlığım hırs doluyken... 
Okulda bile düşük notlar almaya tahammülüm yokken...
Kafama koyduğum her şeyi o toy halimle korkusuz bir bir gerçekleştirirken...
Adımlarımı atarken engel tanımazken...
Şimdi her yerde bir çeşit huzur bulup o huzura teslim olmak bir yenilgi olabilir mi gerçekten?
Beni daha ileriye gitmekten alıkoyuyor olabilir mi?

Hoş... Gitsem ne olacak? Daha ileriye gitsem?
Şan şöhret ve para içinde yüzsem... Ne olacak ki?
Bütün bunlarda huzur var mı ki? Getirdikleriyle götürdükleri aynı yoğunlukta değil mi?
Eğer huzur bunlarda varsa tanıdığım,sohbet ettiğim,hayatlarına dahil olduğum bunlara sahip insanlar neden arayıştalar?

Bugün bu bedenden ayrılsam da her şey tamam.
Her şey güzel.
Evren'in kendi anlaşılmaz dengesinde, bir yerlerde, ben ağaç pozisyonunda dengedeyim.
Gelecek her güzelliğe varım.
Öğreneceğim her derse.
Çalışmaya, emek vermeye, sevmeye varım.

Burdayım.
Andayım.
Varım.
Yetmez mi?

ZD