22 Temmuz 2009 Çarşamba

Derinlik

Kayboldum..
Herkes gitti, parti bitti, şarkılar sustu. Ben kaldım; güneşin doğuşunu seyrettim. Sessizliği dinledim. Bütün o güzelliğe tepeden bakabilmek adına ne yaptığımı sorguladım. "Üstümdeki pırıltıları içime de çekebilir miyim acaba" diye düşündüm.Kendi kendine kalmanın o dayanılmaz hafifliği ve aynı anda o korkunç ağırlığı ile gözlerimi kapadım, güneş doğduktan sonra beni ısıtmasını bekledim.

Kayboldum..
Çünkü sana anlatamadım. Kelimeler coştu, sonra yoruldu, sonra sızdılar.
Onları sıralayamadım, anlamlaştıramadım.

Kayboldum..
İki kişilik yalnızlıkların sancıları var karnımda hala.
Sevilmediğimi hissettiğim anda - hep yaptığım gibi- koşmak, sığınmak, isyan etmek istemedim. Yanımdaki insana duyduğum saygının aslında kendime duyduğum saygının yansıması olduğunu keşfettim ve kendime hala saygı duyduğumu hatırladım.

Kayboldum..
Ama aynı anda burdayım.
Ve başım dimdik; çünkü sevmekten başka hiçbirşey yapmadım.


ZD

Parantez

Kendimi parantez içindeki bir cümle gibi hissediyorum. Yanındaki cümle olmadan kendi başına anlam taşımayan... Ne önceki ne de sonraki cümleyi değiştiremeyen... Olmasa da anlamın kaybolmayacağı...

Kocaman bir dünya vardı dışarda ait olamadığım... Kendi dünyamı kurdum ben de, herkes gibi... O zaman da, seni kendi dünyamın tahtına yerleştirirken, kendi tacımdan olduğumu kavrayamadım. Beni kovalayan düşüncelerimin hepsinden saklanırken, senin bayrağının hakim sürdüğü topraklardaki kendi labirentlerimde kayboldum, bulamıyorum şimdi kendimi.

Ne garip oysa, renklerim değişirdi sen gelince. Yağmurlar durur, güneş gülümser, sonra gökkuşağı belirirdi aniden. Hava kararınca da bulutlar dağılır; aşk pembesi, yusyuvarlak bir ay çıkardı tepelere.

Senden adım adım uzaklaşırken birşey düşünmemeye çalışıyordum. Arkama dönüp bakamadım, sanki bir an için dursam, sana doğru koşan ruhumu da senin yanında bırakmak zorunda kalacakmışım gibi...

Kendi aramızda sapasağlam düğümlerle bağladığımız binlerce ip çözüldü yavaş yavaş... Dalgalar bizi ayrı koylara götürdü, kendi adacıklarımızda elele vermediğimiz sürece bir türlü ulaşamayacağımız kayalara tırmanmaya zorladı bizi. Birbirimizden vazgeçerken, sadece bize özgü anıları bir kenara iterken, gerçekten ne istediğimizi sorgulattı bize geceler.

Şimdi yine kocaman bir ay var karşıda... Denize yansıyor tüm gücüyle. Yakamozlar rengarek, bense gece kadar siyah. Sensiz doğacak mı güneş? Doğsa da aynı şekilde parlayacak mı?

Gözlerimi kapıyorum. Uyandığımda hayatı, her zamanki gibi, olduğu gibi kabul etmek, mucizelere şahit olmak adına. Gelir mi dersin yakında kalbime tekrar gökkuşağının renkleri?

ZD

MJ

Michael Jackson öldüğünden beri içimde bir ağırlık var. "Canım sana ne oluyor? Abartma" diyebilirsiniz. Ama anlamadığınız şu... Efsaneler bir bir yokolduğunda, masallar tükendiğinde, bize öğretilenler birer birer çürüdüğünde, pembeliklerin yerini grilikler aldığında, tutunacak dallarımız birer birer eksiliyor. Bir daha yeri doldurulamayacaklar silindikçe, hayatın renkleri dağılıyor, birbirine karışıyor, zaman zaman seçilemiyor.

O şöhretin bedelini fazlasıyla ödedi. Bu kadar büyük olmanın cezalandırılması haksızlık; ama o da yapıldı. Aslında ödüllendirilen taraf bizlerdik, en büyük armağanı şarkıları, dansları, şovlarıydı. Asıl güzelliği bize bıraktı.

Şarkıların güzelliği bu işte, mırıldandığınızda zamanı durduruyorlar ve hep bizimle kalıyorlar. Anılarla birbirlerine yapışıyorlar; her şarkının bir rengi, bir kokusu var, ne olursa olsun biz var oldukça yüreğimizde, anılarımızda, yaşamlarımızda varlıklarını devam ettiriyorlar.

MJ dünya döndükçe bizimle olacak... Artık maskelere, giysilere, ışıklara ihtiyacı yok. Işık hep onunla olacak. O, şimdi Işık'la bir olacak.

MJ; you rocked my world, you know you did. Rest in peace.

ZD

"Remember the Time" with MJ... He tried to "Heal the World" by himself without looking it as "Black or White", but was accused as "Dangerous" & "Bad"... It was like a "Thriller" movie whatever he's been through in the last years, but he did "Beat It!" Well MJ, "You Are Not Alone" and now you left, there is only "Blood on the Dance Foor"... "I just can't Stop Loving You" even if "They don't Really Care About Us!"