22 Temmuz 2009 Çarşamba

MJ

Michael Jackson öldüğünden beri içimde bir ağırlık var. "Canım sana ne oluyor? Abartma" diyebilirsiniz. Ama anlamadığınız şu... Efsaneler bir bir yokolduğunda, masallar tükendiğinde, bize öğretilenler birer birer çürüdüğünde, pembeliklerin yerini grilikler aldığında, tutunacak dallarımız birer birer eksiliyor. Bir daha yeri doldurulamayacaklar silindikçe, hayatın renkleri dağılıyor, birbirine karışıyor, zaman zaman seçilemiyor.

O şöhretin bedelini fazlasıyla ödedi. Bu kadar büyük olmanın cezalandırılması haksızlık; ama o da yapıldı. Aslında ödüllendirilen taraf bizlerdik, en büyük armağanı şarkıları, dansları, şovlarıydı. Asıl güzelliği bize bıraktı.

Şarkıların güzelliği bu işte, mırıldandığınızda zamanı durduruyorlar ve hep bizimle kalıyorlar. Anılarla birbirlerine yapışıyorlar; her şarkının bir rengi, bir kokusu var, ne olursa olsun biz var oldukça yüreğimizde, anılarımızda, yaşamlarımızda varlıklarını devam ettiriyorlar.

MJ dünya döndükçe bizimle olacak... Artık maskelere, giysilere, ışıklara ihtiyacı yok. Işık hep onunla olacak. O, şimdi Işık'la bir olacak.

MJ; you rocked my world, you know you did. Rest in peace.

ZD

"Remember the Time" with MJ... He tried to "Heal the World" by himself without looking it as "Black or White", but was accused as "Dangerous" & "Bad"... It was like a "Thriller" movie whatever he's been through in the last years, but he did "Beat It!" Well MJ, "You Are Not Alone" and now you left, there is only "Blood on the Dance Foor"... "I just can't Stop Loving You" even if "They don't Really Care About Us!"

Hiç yorum yok: