13 Aralık 2008 Cumartesi

kalp tutulması

Kendimin bile bilmek istemeyeceği şeyleri kurcalıyorum geçmişime dair. Hatırladıklarım arasından sıyrılanların çoğu içimdeki o sessiz çölde varolan birkaç çalı çırpı sadece, rüzgar çıkınca anlaşılıyor orada oldukları. Onların haykırmalarına yardım ediyor sanki esen yel, zaman zaman onlardan parçaları kendine katarak ilerlese, oradaki dikenleri ıssızlığımdaki başka yerlere saplasa, canımı acıtsa da…

Hiçliğin farklı boyutlarında defalarca kaybolan, kayboldukça kendine yaklaşan ama bir türlü kendini yakalayamayanlardanım ben de… Işık’la arama giren başka dünyalar var bende kalp tutulması yaratan. Karanlık bütün fırsatları kolluyor içime yayılmak için, derme çatma gecekondular kuruyor oraya buraya, canı sıkılınca da onları aynı hızda yokediveriyor. Ne inşa edilme süreçlerinden, ne de yıkılmalarından mutlu olamıyorum, ne de olsa bana ait değiller aslında.

Kendi küçük kulübelerim var benim denizkenarlarında, bir ağacın dalına asılan ipli salıncaklarda, her an tutuşabilir diye mum yakamadığım çift kişilik ağaç evlerde…Ve ne olursa olsun o anlar, anılar benimle olmaya devam ediyorlar içimde. Ben kendi yolumda ilerlerken bana umut veriyorlar, sevgiyi ve özveriyi hatırlatıyorlar. Kurcaladıkça, Işık da Karanlık da aynı anda fırlayıveriyorlar saklandıkları yerden; ben de hangisinin içine bırakırsam kendimi,onunla varoluyorum.

Hiç yorum yok: