7 Haziran 2011 Salı

Grab a spoon

Mesele olaylara biraz daha genis bir acidan bakabilmek sanirim... Aldigimiz ve beklemedigimiz her darbenin sonucunda yere yigilmadan once kendinden, bulundugu ortamdan, kendi yarattigi butun fantazilerden, inanmayi sectigi her turlu ideolojiden, kendini kotu hissettiren her turlu dinsel tabudan kopmali insan. Kopmak zorundayiz... Kafamizi, benligimizi, zihnimizi sacmaliklardan temizlemek zorundayiz. Bunun icin elimden gelen herseyi yapiyorum inanin. Steril, bariscil, butun olmak adina kendime bunu borclu hissediyorum cunku.



Mutlu olmak, iyi olmak, hayatin her damlasinin tadini cikarmak icin disardan gelen hicbirseye ve en onemlisi hickimseye ihtiyacimiz yok, buna uyanmak lazim... Bu cok onemli. Bir baskasiyla beraber bir hayat kurmak isteyebilirsiniz, evet bu harika. Olursa iyi olur. Ama olmazsa da olmaz... Yola devam. Cok zengin olup yarini dusunmeden yasamak isteyebilirsiniz, evet cok paraniz olursa rahatlarsiniz, herkes ister bunu. Ama yoksa da elindekiyle ne yapabilecegine bakmak lazim. Hayattaki en iyi seyler parayla satin alinmayanlardir, hatirlayin.



Isteklerimiz, hayallerimiz belirleyicidir. Bir miknatis misali cekeriz hayatimiza bunlari. Kimisi zaman alir, kimisi istedigimiz sekilde gelmez, dersleri istedigimiz yogunlukta yasayamayabiliriz, ama bunlari biz istedik, kendi hayatimiza biz yonlendirdik, yogunlastirdik...



Ogrenmek, buyumek, bulmak... Aslinda bunlar da bir yere kadar onemli... Asil onemli olan simdi, burada olmak ve hayat ne sunuyorsa ayni hevesle, ayni aclikla onu benimsemek...Cunku aslina bakarsaniz hersey bizim icin... Yasam, olum, ayriliklar, kavusmalar, hastaliklar, zorluklar, gunes isigi, ayin piriltisi, denizin dalgalari, ruzgarin sesi, hersey bizim icin, hersey ne kadar tadarsak ne kadar hissedersek o kadar var.



Hem bilemezsiniz... Bilemiyorsunuz... Basiniza gelen herhangi turden `kotu` birseyin size neler getirecegini, nasil kapilar acacagini,sizi nasil ozgurlestirecegini... Kendini serbest birakmak, akintiyla akmak, ozgurlesmek, bu cok onemli... Hickimseye hicbirseye bagli olmadan yasama, hissetme, her hucrenle her seye acik olma... Of... Ne guzelmis... Ben de yeni yeni kesfediyorum.



Tesekkurler ey hayat, tesekkurler kalbimi kiranlar, tesekkurler benimle yolu bir sekilde kesisip bana her seferinde yeni birseyler ogreten, hissettiren herkes... Ve kirdiklarim, bir sekilde uzduklerim... Umarim siz de kalbinizde bana yer acarsiniz bir gun, biliyorsunuz hersey olacagina variyor eninde sonunda. Belki de ben son duraginiz degildim, siz de benim. Hayatla birlikte akalim, uzuntulerimizi, kirginliklarimizi sadece daha ileriye gitmek icin yapici olarak kullanalim.



Afiyet...!



ZD

Hiç yorum yok: