Kendimizi hep değiştirmek/iyileştirmek/olgunlaştırmak için didinip duruyoruz. Bu söylediklerim hem fiziksel, hem de ruhsal anlamda... Birileri- ki bu anne/baba olabilir, sevgili olabilir, arkadaş olabilir, hatta doktor bile olur- bize "senin herşeyin iyi de bu huyun kötü, şunu da değiştirsene elin değmişken"," iyisin hoşsun da ah şu ....'n yok mu" diye dil dökebiliyor. Sonra da "senin iyiliğin için diyorum" gibi bir laf da çıkabiliyor ağızlarından. Bunlar en kibarları; daha da beterleri var, hepsini teker teker yazmaya luzum yok.
Gerçek şu ki, hiç kimse mükemmel değil ve hepimizin kusurları var. Karşındaki eleştirmek, karalamak kadar kolayı yok. Tabii ki, "ben böyleyim arkadaş, sen bir zahmet değiş de gel" diye rest çekmek gibisi de... Herkes kendi kusurlarına odaklanmalı biraz. Herkes kendi içinde tamiratlara başlamalı, ama asla birisi sizden değişmenizi istediği için değil. Kim olursa olsun... Bunu sadece ve sadece istediğiniz zaman, istediğiniz koşullarda, istediğiniz şekilde yapmalısınız. Mesela tüm kalbinizle sevmeye hazır değilseniz, yeni bir ilişkiye başlayıp, karşınızdakinin hayatını karartmayın... İşin aslı şu ki, kendimize karşı farkındaligimiz yuksek olmak zorunda ki başkalarını daha derin farkedebilelim, anlayabilelim, işin içine empati koyabilelim. Kendini değiştirmeye odaklanmadan önce, neyin ne olduğunu ve neden böyle davrandığımızı kendi içimizde sorgulamamız lazım. Kendimizi bize öğretilen değerlerle yargılamadan, sadece gözlemleyip, içselleştirip, karar vermemiz lazım.
Bazen yeterince güçlü olamayabilirsiniz, hayat/insanlar/maddiyat/maneviyat sizi zorlayabilir,size ait olduğunu bilmediğiniz huylarınız/gözlemleriniz/tepkileriniz olabilir. Kendinizle amansız bir savaşa girebilirsiniz. Kendinize zaman tanıyın, gücünüzü toplamak için dinlenin, nefes alın; bu arada size zarar veren bütün unsurlardan da mümkün olduğunca uzak kalmaya çalışın. Belki hergün aydınlık ve karanlık taraflarınızla tanışacaksınız, belki pes etmek isteyeceksiniz, belki alınganlaşacaksınız, belki savunma mekanizmanız devreye girip karşınızdakilerin deli olduğunu öne sürecek ve tamamen vazgeçeceksiniz...
Ama hayatta bazen kendinize rağmen kalmanız, bazen de kendinize rağmen gitmeniz gereken zamanlar olduğunu hatırlayın. Ve hiç pes etmeyin. Kömürden elmas yaratma işlemi hiç de kolay değil çünkü! Ve karşınızda kim olursa olsun, sizin parıltınızı sömürmesine ve söndürmesine izin vermeyin.
Ne olursa olsun sağlık,dostluk,şans ve sevgi hep yanımızda olsun.
ZD
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder